12 Mayıs 2020 Salı

DOM (Document Object Model) Nedir ?

Yazılıma yeni başlayanların veya kod yazma dışında olayın derinliklerini merak edenlerin çok sorduğu sorulardandır: DOM nedir ? DOM ne işe yarar ? Çok kez ismini duyduklarını ama tam olarak DOM'u anlayamadıklarını söylerler. Siz de onlardansanız, hadi gelin bu sefer bu işi halledelim.


DOM Document Object Model kelimesinin kısaltılmasından gelir ve Türkçe karşılığı Belge Nesne Modelidir.
DOM, HTML, XML gibi belgelerin diğer programlama dilleri veya script dilleriyle iletişim kurabilmesini sağlamak için geliştirilmiş bir arabirimdir.
Programlama dillerinde sıkça karşımıza çıkan Object Oriented yaklaşımı da bu yapıya benzerdir. Object Oriented yaklaşımında kullandığımız nesneler yada sınıflar, DOM yapısına göre bir HTML sayfası içerisinde bulunan etiketleri (tag) kapsar.



Yukarıdaki görselde olduğu gibi HTML sayfasında bulunan , ,

,

 gibi etiketler birer DOM nesneleridir.
DOM sayesinde HTML veya XML elemanları ile programlama veya script dilleri arasında haberleşme sağlayarak daha etkileşimli web siteler yapılabilmesini sağlanır.
DOM, Javascript, PHP, ASP, Java vb. birçok dile destek verir.
Örnek olarak web projelerinde sıkça kullandığımız Javascript ile bir DOM elemanıyla iletişim kuralım.

ÖRNEK 1 
ornek.html :

  
      Dom Örneği | Mediaclick.com.tr
      
  
  
      
style

="border:solid 1px #333;" onMouseOver="renkDegistir(this)">            DOM Örneği
      
  


1-) Yukarıdaki örnekte bir HTML belgesi içerisine , ,,
gibi etiketler tanımladık.


2-)
etiketi ile Javascript kodumuzun iletişimi için
etiketine onMouseOver özelliği tanımladık ve bu özelliği renkDegistir() adında bir Javascript fonksiyonuna (this) ifadesiyle gönderdik.


3-) Javascript kodumuzda Obj parametresi ile hangi etiketten geldiğini belirledik ve o etikete Obj.style.border = ‘1px solid red’ diyerek yeni bir stil kazandırdık.

NOT : Ayrıca, DOM nesnelerine (this) gibi parametre kullanarak iletişim kurabildiğimiz gibi, id, name, class gibi özellikler (attribute) tanımlayarak da yapabiliriz.
Bir başka örnek daha yaparak DOM yapısını daha yakından tanıyalım.

Bu örnekte bir web programlama dili olan PHP’yi kullanalım. Başka dilleri de kullanabilirdik.

form.html :


  
      PHP ile DOM | Mediaclick.com.tr
  
  

action

=”post.php”>          name
="name">          name
="surname">

  

post.php

if(isset($_POST))
{
    $name = $_POST[‘name’];
    $surname = $_POST[‘surname’];
   echo “Adınız : ”.$name.“ Soyadınız : ”.$surname;
}

1-) Yukarıdaki örnekte yine bir HTML belgesi içerisinde bazı etiketler kullandık.

2-) Form etiketi içerisinde iki adet inputumuz var. Bu inputları action post.php ifadesiyle post.php adında bir php dosyasına gönderiyoruz.

3-) post.php dosyasında da inputlardan gelen ifadeleri name özelliğiyle yakalayıp değişkene atıyoruz ve ekrana basıyoruz.

Bu yazımızla DOM nedir sorusuna cevap aramaya çalıştık. Gösterdiğimiz örneklerle DOM yapısını kullanarak HTML ile javascript / PHP gibi dillerin haberleşmesini sağladık.

Umarız DOM'u anlamanızda faydası olmuştur, görüşmek üzere ...



17 Mart 2016 Perşembe

BALIK YAĞI VE OMEGA3 KULLANMAK ŞART MI?

BALIK YAĞI VE OMEGA3 KULLANMAK ŞART MI?

Haftada kaç gün balık yiyorsunuz? Biz av yasağı olmadığı zamanlarda yani 15 eylül- 15 nisan arasında genellikle haftada 2-3 öğün, av yasağı zamanında da tek öğün balık tüketiyoruz. Uzmanlar haftada 3 öğün balık tüketiminin vücudun ihtiyacı olan omega-3’ü almaya yeteceğini söylüyor.

Sufi son zamanlarda balık yemek istemiyor. Balığı görünce nedense karnı birden doyuyor. İçimden ‘amaaan yemese ne olur sanki’ diye geçirdikten sonra oturup uzun uzun okudum. Okuduklarım heba olmasın diye buraya da not düşmeye karar verdim.




OMEGA 3 NEDİR?

Omega-3 bir yağ asidi cinsidir ve insan beyininin %20’si bu yağ asitlerinden oluşmuştur. Yani bizler için olmazsa olmazlardandır. Vücut için bu kadar elzem olan Omega-3 yağ asitleri vücut tarafından üretilemez. O yüzden mutlaka dışarıdan gıdalarla alınmalıdır.

En önemli omega-3 kaynaklarına geçmeden önce birazcık yapısından ve çeşitlerinden bahsedeyim.

Alfa-linolenik asit (ALA), eikosapentaenoik asit (EPA), ve dokosaheksaenoik asit (DHA) en önemli Omega-3 yağ asitleridir. Bunlardan ALA aktif metabolitler içermez. Yani aslında içinde Omega-3 bulunmaz. EPA ve DHA aktiftir. Ve bu yüzden çok çok önemlidirler. ALA vücut tarafından Omega-3’e çevrilir. Bu çevirme oranıda %10-15 gibidir. Yani tükettiğiniz gıdadaki ALA miktarının %10-15’i ancak Omega3 haline gelip, beyin, kalp vs gibi ihtiyaç duyulan yerlere aktarılır. O yüzden ALA gerçek bir Omega-3 kaynağı sayılmaz.

Bir örnek vermek istersek ceviz ALA açısından zengin gıdalardandır. Günlük Omega-3 ihtiyacını karşılayabilmek için yaklaşık 10 kg ceviz yemek gerekiyor. İmkansıza yakın bir tüketim miktarı. Aynı şey keten tohumu için de geçerli.

 

OMEGA 3 KAYNAKLARI NELERDİR?

EPA ve DHA hayvansal gıdalarda ALA ise bitkisel gıdalarda bulunur. Balık en önemli Omega-3 kaynağıdır. Bu yüzden balık tüketimi çok önemlidir. Ancak balık tüketirken de dikkatli olmak gerekli. Omega-3 açısından zengin somon, ton gibi soğuk su balıkları çok uzun ömürlüdür. Denizlerin durumu malum… Her türlü atık denizlere boşalıyor. Petrol sızıntıları da büyük problem. Haliyle uzun ömürlü balıklarda maalesef ağır metal birikimi fazla oluyor. Beynimize güzel yağlar gitsin derken, karaciğerimize zehir depolamak mümkün. Bu sebeplerden hamsi, lüfer, istavrit gibi küçük ama omega-3 açısından zengin balıkların tüketilmesi tavsiye ediliyor.

Ceviz, keten tohumu gibi bitkisel kaynakların da beslenmede bulunması mutlaka gerekli. Ayrıca yumurta, süt gibi hayvansal ürünlerde de omega-3 bulunuyor.



OMEGA 3 TAKVİYESİ ŞART MI?

Evet… Bunu ben söylemiyorum. Birçok doktor, beslenme uzmanı ve hatta psikiyatrlar söylüyor. Omega-3 yeteri kadar vücuda giremediğinde hücreler elastikiyetini kaybediyor ve her türlü hastalığa açık hale geliyoruz. Mesela damarlar sertleşiyor ve kalp krizi, tansiyon vs gibi hastalıklarla mücadeleye başlıyoruz. Ya da en başta söylediğim gibi beynimizin %20’sini yok etmiş oluyoruz. Tıbbi olarak buna alzheimer da diyebiliriz. Postpartum depresyon yani lohusa depresyonunun da ilk sebeplerinden biri olarak omega-3 eksikliği gösteriliyor. Hamilelik süresince takviye almayan anne adayının vücudundaki omega-3 depoları bebeğin beyin ve vücut gelişimi için çekildiğinden doğum sonrası omega-3 eksikliği depresyona neden oluyormuş.

Yaz döneminde hamsi, lüfer gibi balıkların bulunmaması; yediğimiz gıdaların sanayileşme nedeniyle eskisi gibi besleyici olmaması da duruma eklenince balık yağı kapsülü ya da şurubu kullanmak en iyi yöntemlerden birisi haline geliyor. Açıkçasını söylemek gerekirse ben Prof.Dr. Ahmet Aydın’ı (Allah rahmet eylesin) dinlediğim bir seminerden sonra çocuk doktorumuza danışarak haftalık balık tüketim miktarımıza rağmen hem kendim hem de Sufi için balık yağı kullanımına başladım. O şurup içiyor ben de kapsülü yutuyorum.

Bu kadar lafın sonunda Sufi aslında balık yemese de olur. Zaten balık yağı şurubu içiyor. Ama annesi Sufi’ye ayrı babasına ayrı kendisine ayrı yemek pişirmeyeceği için Sufi balık yemeye devam edecek. Annesi de tabakta bırakılan, yenmemek için etrafa saçılan balıklara göz yumacak.



* Unutmadan söylemek istiyorum omega-3 kanı sulandırdığından kullanımına dikkat etmek gerekiyor. Ameliyat olacakların, sezeryan ile doğum yapacakların belli bir süre kullanımı bırakması çok önemli.

** Çocukları için balık yağı kullanacaklar için de dikkat etmesi gereken bir nokta var. Yaz aylarında ‘cod liver oil‘ denilen balık ciğerinden elde edilen balık yağı içindeki d vitamini yoğunluğu nedeniyle kullanılmıyor. O yüzden alırken mutlaka dikkat edin.

Bu sağlıklı yazı için Devletşah'a teşekkürler...


12 Ocak 2016 Salı

SO THAT & IN ORDER THAT Nasıl Kullanılır ?

√ "So that" ve "In Order That" Her iki yapı da “…sin diye, …mesi için, …mek için” anlamındadır.
Özellikle teklifsiz dilde so that daha yaygın olarak kullanılır. Bu iki yapıdan birini kullandıktan sonra
ikinci özne (she, he, it, I, you, they, we) ve sonrasında da can, will, may yardımcı fillerinden biri kullanılır:

She’s staying here for six months so that she can perfect her English.
İngilizcesini mükemmelleştirmek için burada altı ay kalacak.

I’m putting the dish in the oven now so that it’ll be ready by seven o’clock.
Saat yediye kadar hazır olsun diye yemeği şimdi fırına koyuyorum.

We send monthly reports in order that they may have full information.
Tam bir bilgi sahibi olabilsinler diye aylık raporlar gönderiyoruz.

√ Teklifsiz dilde that cümleden atılabilir:

I’ve come early so I can talk to you.
Seninle konuşmak için / konuşabileyim diye erken geldim.

√ Ayrıca gelecek zamanı anlatmada bazen present tense’ler de kullanılır:

I’ll send the letter express so that she gets / she’ll get it before Tuesday.
Salıdan önce alsın diye mektubu acele postayla göndereceğim.

I’m going to make an early start so that I don’t / won’t get stuck in the traffic.
Trafiğe kalmayayım diye erken kalkacağım.

√ Geçmişi anlatırken genel olarak would, could, should ya da might kullanılır:

Mary talked to the shy girl so that she wouldn’t feel left out.
Mary, kendini dışlanmış hissetmesin diye çekingen kızla konuştu.

I took my golf clubs so that I could play at the weekend.
Hafta sonu oynayabileyim diye/hafta sonu oynamak için golf sopalarımı yanıma aldım.

They met on a Saturday in order that everybody should be free to attend.
Herkes katılmak için müsait olsun diye cumartesi günü buluştular.

He built a chain of castles so that he might control the whole country.
Tüm ülkeyi kontrol altına almak için bir dizi kale yaptılar.

He was standing in the shadow so that I could not see his face clearly.
Yüzünü net olarak görmeyeyim diye gölgede duruyordu.

He lowered his voice so that no one should hear.
Kimse duymasın diye sesini alçalttı.

22 Kasım 2015 Pazar

C# Exception - Not all code paths return a value Hatası

C# Exception - Not all code paths return a value Hatası

Özellikle yazılıma ilk başladığımız zamanlarda bolca karşımıza çıkan " Not all code path return a value " hatasının nedeni ve çözümlerini inceleyelim.

Hatanın Genel Sebepleri:

Metodunuz geriye değer gönderecekse return ifadesi yazıp yazmadığınızdan emin olun.
Bir metod yazmışsınızdır ve bu metoda girecek parametreleri tek bir olasılık için ele almışsınızdır. Kısaca metod içerisince farklı durumlarda hataya sebep olacabilecek bir durum vardır fakat siz bu duruma yönelik bir tedbir almamışsınızdır.

Aşağıdaki uydurma örnekte Visual Studio bize “not all code paths return a value” hatasını gönderecektir çünkü sadece durum parametresinin true olduğu duruma göre yapılacak işlem ve geridönüş değeri belirlenmiştir, parametre false olursa ne yapılacağı, geriye hangi değerin döneceği belirtilmemiştir.

public bool SecilmisMi(bool durum){
if(durum){
    return 1;
}
}

public bool SecilmisMi(bool durum){
if(durum){
    return 1;
}
}

Aşağıdaki gibi düzenleme yaptığımızda sorun çözülecektir.

public bool SecilmisMi(bool durum){
if(durum){
    return 1;
}
else{
    return 0;
}
}

Birinci maddedeki gibi olabilecek tüm önlemleri almışsınızdır ama tüm durumlar dışında fazladan bir return yani geri dönüş değeri belirlemişsinizdir. Aşağıdaki kod bloğunda if ve else ile durum kontrol edilmiş fakat sonuç ne olursa olsun üçüncü bir return eklendiği için kontrol mekanizmasının bir anlamı olmayacaktır dolayısıyla hata alacaksınız. Aşağıdaki kod bu duruma örnektir ve hatalıdır.

public bool SecilmisMi(bool durum){
if(durum){
    return true;
}
else{
    return false;
}
    return true;
}

Bu durumların benzerlerini while döngüsü kullandığınızda da yaşayabilirsiniz kontrol ediniz.
Geriye metod içerisindeki bir değişkeni göndermesini istiyorsunuz (return degisken) fakat değişkene metod içerisinde değer atanamıyor, geriye bir değer göndermiyordur.

Sonuç olarak bu hatanın genel sebebi return ifadesinin fazla, eksik ya da yanlış kullanımıdır.

Yani dostlar : Tek Çare return ! :D


2 Kasım 2015 Pazartesi

Spor Öncesi ve Spor Sonrası Yiyebileceğiniz Meyveler

Meyvelerden korkmanıza gerek yok. Doğru zamanı ve doğru meyveleri seçerek amacınıza daha çabuk ulaşabilirsiniz.

Meyveler, içerdikleri şekerden dolayı vücut geliştirme konusunda kötü bir üne sahiptirler. Bunun sebebi şekerli olan her besinin göbek bölgenizde yağlanmaya yol açacağı düşüncesidir. Ancak meyveler size diğer birçok besinden çok daha fazla yarar sağlamaktadır.
POR,
Meyvelerin Faydaları

“Meyve, vücut sağlığınız için önemli birçok madde içeriyor, ancak içerdiği fruktozun doğrudan kaslar tarafından kullanılamaması birçok insanı tedirgin ediyor,” diyor Doktor Jim Stoppani, “sadece karaciğer fruktozu karbonhidratların depolanma şekli olan glikojene çevirme yeteneğine sahip.”
Fruktoz ile ilgili problem karaciğerdeki glikojen kapasitesi dolu olduğunda başlıyor. Bu noktada fruktoz yağa çevriliyor ve yağ hücrelerinin hacminin artmasına sebep oluyor. Glikojen deposunun dolu olup olmadığını anlayamadığımızdan bir çok vücut geliştirmeci meyve tüketiminden tamamen kaçınıyor. Ancak bu kadar sıkı bir önleme gerek yok. Meyvelerin sadece zararsız değil aynı zamanda yararlı olduğu bazı durumlar var.



Sabah Kalkınca

Meyve yemek için en iyi zaman kalktıktan hemen sonrasıdır. Siz uyurken karaciğeriniz, glikojen yakarak beyin için gerekli olan glikozu karşılamaya çalışıyor. Karaciğerdeki glikojen seviyesi azaldığında beyin, kendisine glikoz sağlamak için kaslardaki proteini yıkarak aminoasit elde etmeye başlıyor. Sabah uyandığınızda tam bir kas yakma makinesisiniz! Bu nedenle günün bu saati fruktozun yağa dönüşmesi konusunda endişe etmemeli, meyve yemelisiniz. Bunu yaparsanız glikojen seviyeniz tekrar normale dönecek ve kaslarınızı yakmak zorunda kalmayacaksınız.

Sabah için en iyi tercihler (Bir veya iki tane seçebilirsiniz):
Ananas (Bir Kase)
Kış Kavunu (1 dilim)
Portakal (Orta boy)
Muz (Orta boy)



Antrenman Öncesi

Özellikle son birkaç saattir yüksek karbonhidratlı yemek tüketmediyseniz antrenmandan 30-60 dakika önce meyve yemeniz idealdir. Fruktoz, gün boyu eksilen glikojen depolarınızı dolduracak, bu da antrenman sırasında kaslarınıza düzenli olarak glikoz gitmesini sağlayacaktır. Bu, siz çalıştıkça kaslarınızda oluşacak yorgunluğu önlemeye yardımcı olur.

En iyi antrenman öncesi tercihleri (Bir veya iki tane seçebilirsiniz):
Armut (Orta boy)
Karpuz (Bir dilim)
Elma (Orta boy)
Kavun(İki dilim)
Üzüm (Bir kase)
Çilek (Bir kase)
Ahududu (Bir kase)



Antrenman Sonrası

Antrenman sonrasında, karaciğer ve kaslarınızdaki glikojen depolarını doldurmak için meyve yemenin hiç bir zararı yok. İki porsiyon meyve sadece 20-30 gram karbonhidrat demektir. Kas kazanımını en uygun seviyeye çekmek için karbonhidrat tüketiminizi en az 40-100 gram seviyesine getirmeniz gerekir. Bunun için biraz beyaz ekmek, patates, pilav veya yulaf ezmesi yiyebilirsiniz. Ayrıca bu anda ihtiyacınız olan whey protein en az 20 gram karbonhidrat içermeli.

En iyi antrenman sonrası tercihleri (Bir veya iki tane seçebilirsiniz):
Kiraz (Bir kase)
Şeftali (Orta boy)
Elma (Orta boy)
Kavun (Yarım kavun)
Üzüm (Bir kase)
Çilek (İki kase)
Ahududu (İki kase)



Tamamlayıcı Olarak Meyve

Meyve sadece glikojen yenilenmesi ile sınırlı kalmıyor ve çok daha fazlasını sunuyor. İşte bunlardan az bilinen bazıları:

Greyfurt

12 hafta boyunca günde yarım greyfurt yiyen veya üç kere 250 ml. greyfurt suyu içen katılımcılar, ek bir diyet uygulamaksızın 1 kilogram(hatta bazen 4 kilograma kadar) vermişlerdir.



Portakal

Turunçgillerin kralı diyebileceğimiz portakal, antrenman öncesi için harika bir seçenektir. İçerdiği C vitamini nitrik oksidin serbest radikaller tarafından parçalanmasını önler. Aynı sebepten ötürü antrenman sonrası için de idealdir.

Elma

İçerdiği polifenoller ile gücünüzü ve yağ yakımınızı artırır.

Kiraz

İçerdiği antosiyaninler antrenman sonrası iltihabı önler ve iyileşmenizi hızlandırır.

Karpuz

İçerdiği sitrülin arginine çevirilerek kan akışı ve besin dağıtımına yardımcı olur.

Kimse çok meyve yemekten şişmanlamaz. Dikkat etmeniz gerekenler meyveyi doğru zamanda tüketmek. Ayrıca meyveleri bütün tüketmek de onlardan yapılmış içeceklere oranla vücudunuz için daha faydalı. Ancak her şeyde olduğu gibi makul derecede tüketimde bulunmalısınız.


Bu güzel yazı için Fatih Özata'ya teşekkürler.

14 Ağustos 2015 Cuma

JQUERY - .toggle() Fonksiyonu

Javascript ve JQuery hakkında kafanıza takılanlara bakmak için güzel siteler aşağıda,aklınıza takılan soruları Yorum bölümünden sorabilirsiniz...

Öncelikle unutmadan JQuery kullanacağımız her sayfada kapama taginden hemen önce

< script src="https://code.jquery.com/jquery-1.10.2.js" >  < /script >
ekliyoruz. Birkaç alternatifi daha var google'ın, cloudflare'ınki gibi veyahut web sitem çalışırken netten bunların hiçbirini kullanmasını istemiyorum diyorsanız, bu js dosyasının içeriğini projenizin içine indirip, jquery kullanacağınız her sayfanın head'inde bunu kaynak gösterebilirsiniz.

Mesela yukarıdaki yerine şu şekilde ==> src="~/Scripts/jquery-1.10.2.js"

Kısaca bu iki yöntemden biriyle sayfamıza o js'i yüklemeden "ah niye fonksiyonlar çalışmıyor, ama o kadar kod yazmıştım ya" diye ağlamıyoruz :)

Şimdi örnek JQuery fonksiyonlarına bakacak olursak bir butona/dive bastığımızda başka bir divin/yazının açılmasını, butona tekrar bastığımızda da o divin kapanmasını istiyorsak, bunu javascriptle uzun uzun yazmak yerine, hem hide hem show kullanmak yerine, çok kullanışlı bir jquery fonksiyonu olan toggle'ı kullanabiliriz. Bu ve benzeri jquery fonksiyonlarını sayfamızda mutlaka < script > < /script > tagleri arasında yazmalıyız. Bu arada aşağıdaki örnekte butona tıkladıkça bir divi açıp kapattık ama her zaman bunlar bir buton , div olmak zorunda değil, ihtiyacınıza göre aşağıda bunlar yerine img, input, a, h1 vb diğer elementlerin idsini (başına # koyarak) veya classını (başına . koyarak) da kullanabiliriz. Eğer aynı class adına sahip birden çok elementin etkilenmesini istiyorsak mutlaka .divlerin_class_adı şeklinde nokta ile yazmalıyız.

< script>
$( "#tıklanacak_butonun_idsi" ).click(function() {
    $( "#acilip_kapanmasini_istediğiniz_divin_idsi" ).toggle( "slow", function() {
    // Animation complete.
    });
});

< /script >
< /head >






How To Prevent Sql Injection (Infographic) - Sql Injection Nasıl Engellenir?

How To Prevent Sql Injection (Infographic) - Sql Injection Nasıl Engellenir konusunda yararlı bir infografiği sizlerle paylaşmak istedim.

Veracode How To Prevent SQL Injection Nasıl Engellenir Infographic

11 Kasım 2014 Salı

L'Oréal True Match Fondöten: Cildini mükemmel yapmaya ne dersin tatlı kız?

Herkese merhaba :)

Bu ara blog yazılarımı sıklaştırmaya karar verdim, bakalım becerebilecek miyim :) Bir önceki yazımda bahsetmiştim bu konudan, o zaman direkt günün konusuna geçiyorum! Benim cildim yağlıya dönük karma, hiçbir fondöten yüzümde durmuyor. Hı, biraz sonra anlatacağım ürün de yüzümde sabit, saatlerce durmuyor ama yine optimum süre yüzümde durabiliyor, verdiği sonuç ve benim beklentilerimi karşılaması yeterli.

Bu yazıyı aslında aylar önce yazmalıydım, canım Blogger arkadaşım "MumblesOnMakeup" rica etmişti benden. Ama bir türlü vakit bulup yazamamıştım, aksaklığım affola diye yazıya başlıyorum :)

Ben bu fondöteni yanılmıyorsam Kasım ayındaki bir Watsons indiriminden almıştım. L'Oréal ürünlerinde %40 indirim vardı. Ben de 30 TL'ye edinmiştim bu fondöteni; normal fiyatı da 50-60 TL civarı. Yağlı veya yağlıya dönük ciltlerde harika sonuç verdiğini duymuştum, ayrıca bayılarak takip ettiğim Youtuberlardan Lauren Curtis'in de favori fondöteni olması merakımı daha da artırmıştı, düşünmeden satın aldım. Ancak spot ışıklarından ötürü sanıyorum, kendi cildime tam uyan rengi seçememişim, uyguladığımda bana biraz açık kalıyor. N4 değil de W4 filan olsa sanki daha iyi olacaktı ^_^


Fondötenin yapısı su bazlı. Örneğin elimde Rimmel London'ın Match Perfection'ı var, ona göre True Match daha sıvı kalıyor, elinde olanlar kıyaslama yapabilir belki :) Yapısına bayılıyorum! Dağılması, bitişi HA Rİ KA. İnce yapılı ve orta seviyede bir kapatıcılık elde ediyorsunuz, daha fazla kapatıcılık istiyorsanız da bunu katmanlar halinde yüzünüze uygulayabilirsiniz. Aşağıdaki görselde bir kat uygulanmış ve son karede de iyice dağıtılmış halini görebilirsiniz -günışığında-:


Peki bu ince yapılı fondöteni nasıl uygulamalıyız? İnce yapılı olduğu için bir kere Stippling fırçası gibi uç kısmı seyrek yapılı fırçalar iyi sonuç vermeyecek, fondöteninizi çizgi çizgi yapacaktır. Bu tip bir fondöten ya sık kıllı bir fırça ile ya da iyice ıslatılıp suyu sıkılmış, yani nemli bir makyaj süngeriyle uygulanmalı. Ancak sünger konusunda da dikkatli olunmalı, bazıları fondöteni fazlaca içebiliyor. Ben en çok Real Techniques Expert Face veya Buffing fırçalarıyla uygulamayı seviyorum. En iyi sonucu öyle alabiliyorum :) Artık ülkemizde de Migros, -Ankara için- MacroCenter, Watsons, Gratis ve Rossmann'larda da bulabiliyoruz bu fırçaları, erişmek hiç de zor değil ^_^

Oje: Rimmel London - Metal Rush, 80 Purple Reign

Peki siz bu fondöteni kullandınız mı? Sizdeki sonuçtan memnun musunuz? Veya yağlıya dönük karma ciltliyseniz severek kullandığınız bir fondöteniniz var mı? Yorumlarda paylaşırsanız sevinirim :) Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle, sevgiler,
By: gevrekboyozçiğdem

Müge Lübiç: "Alışılmışın Dışında" | Kozmetik, Makyaj, Yaşam.: L'Oréal True Match Fondöten: "Cildini mükemmel yapmaya ne dersin tatlı kız?"

20 Haziran 2014 Cuma

CSS ile Kutu Modeli, Sorunları ve Çözümleri (CSS Box Model)

CSS'in avantajı bize web sayfasındaki elemanlara daha fazla müdahele etme imkanı vermesidir. Burada bunun en güzel örneklerinden birini göreceğiz. CSS tüm HTML elementlerini bir dikdörtgen kutu içine konmuş varsayarak ona göre pozisyonları ve boyutlarını konrol eder. Bu elementler her zaman bir padding, margin, border ve içerik alanını içerir. Aşağıdaki şekle bir bakınız:


Margin'ler her zaman transparandır. Border'lar üç şekilde( solid, dashed ve dotted) olabilir. Background sadece border içerisine uygulanabilir, yani padding ve içerik alanı kısmını içerir.


Bir elementin toplam genişliği; sol+sağ marginleri, sol+sağ padding'leri, sol+sağ border'ları ve elementin içeriğini kapsar. Margin'ler, padding'ler ve border'lar opsiyonel elementlerdir fakat başlangıçta bunların değerleri '0' olarak belirlenmiştir. Yükseklik içinde durum aynıdır. üst-alt margin değerleri, üst-alt padding değerleri, üst-alt border değerleri ve içerik alanı yükseliği toplamı yükseklik değerini oluşturur. Box modeli iki elementi bulunur. Blok-level elementler ve inline-level elementler. Blok-level elementler : Blok-level elementin görünüş formatı bir kutu gibidir. Blok-level elementler inline elementleri ve diğer blok-level elementleri içerebilir. Tipik özellikleri yeni bir satır başlangıcı yapmalarıdır. Örnek: h6, p, li vd. Inline-level Elementler : Inline elementler bir içerik gibi görünür, diğer bir inline elelementi veye bir metni içere bilir. Genelde yeni satır veya boşluk oluşturmazlar. Örnek: a, strong, span vd. Tüm kutu modelleri aşağıdaki bölümleri içerir: İçerik Alanı: Elementin asıl içeriğini oluşturan kısmıdır. Metin ve nesneler içerir. Padding : Elementin kenarındaki dolgu alanıdır. Border : Elementin kenarlıklarıdır. Margin: Elementin kenar boşluklarıdır.

Box Model Sorunu ve Çözümü
W3C'ye göre genişlik(ve yükseklik) değeri içerik alanı değeridir. padding ve border değerleri buna ek olarak toplam kutu genişliğine eklenir. Eğer toplam kutu değeri eklenecekse içerik alanı ve etrafındaki padding ve border değerleri toplamıdır. Buraya kadar çok güzel ancak tüm web tarayıcıları bu durumu aynı şekilde yorumlamaz. IE'un IE6/strict'den önceki versiyonları yukarıda anlattığımız standart yorumun dışına çıkar, genişlik veya yükseklik değeri tüm kutu model element değerini ifade eder. Yani tüm padding ve border değerlerini içerir kalan kısmıda içerik alanı değeri olarak belirlenir.

#icerik{
width:200px;
padding:10px;
border:5px solid #000;
}


Standart web tarayıcıları bu durumu şöyle yorumlayacaklardır. 200px + 10px sol kenar iç boşluğu + 5px sol kenar çizgisi + 10px sağ kenar iç boşluğu + 5px sağ kenar çizgisi = 230px toplam genişlik kutu elemetinin genişliği 230px olacaktır. Ancak IE'un IE6/strict'den önceki versiyonlar için kutu elementinin genişlik değeri 200px'dir. Margin(Kenar dış boşluğu) değeri width değerini direk etkilemese de dolaylı olarak etkiler. Kutular arasındaki genişliği hesaplarken margin değerlerinide dikkate almalıyız. CSS ile sayfa yapıların oluştururken kenar dış boğluklarını(margin) da dikkate elmalıyız. Bu sorunun çözümü için üretilmiş bir çok yöntem vardır. Ancak bence en sağlamı tantek'in ürettiği koddur ve burada bundan bahsedeceğim.

#icerik{
width:230px;
padding:10px;
border:5px solid #000; /* Bundan sonraki kısmı ie5win sakla */
voice-family: ""}"";
voice-family:inherit;
width:200px;
}


Burdaki ilk genişilk değeri(2. satırdaki) IE'un IE6/strict'den önceki versiyonların yorumlayacağı genişlik değeri, ikinci genişlik değeri(7. satırdaki) ise standart yorumu destekleyen web tarayıcılarının kullanacağı değerdir. Bu kodlamada son olarak Opera 5 için bir kod ekleyeceğiz.

#icerik{
width:230px;
padding:10px;
border:5px solid #000; /* Bundan sonraki kısmı ie5win sakla */
voice-family: ""}"";
voice-family:inherit;
width:200px;
}
html>body #icerik {
width:200px;
}


Not: Aynı şeyler yükseklik(height) içinde geçerlidir.

Kaynaklar
http://tantek.com/CSS/Examples/boxmodelhack.html
http://css-discuss.incutio.com/?page=BoxModelHack
http://www.createwebmagic.com/css101/lesson2/?inc=part3
CSS Hacks and Filters : Making Cascading Stylesheets Work

30 Aralık 2013 Pazartesi

Yılbaşı Gecesi Derken Asıl Mesele

Bugünlerde herkeste geçici bir telaş, olayımız ne tabi ki yılbaşı gecesi, bu da eşittir sıfırdan başlanacak koca yeni bir yıl. Herkes haldur huldur yılbaşında napıcam, hangi mekandan hangi mekana akıcam, kimlerle olucam, kime ne hediye alıcam (bu arada ısrarcılar www.buldumbuldum.com gibi ilginç hediyelik sitelerine mutlaka uğramalı) aman allahım ne giyicem derken bu esas kısmı biraz kaçırıyor sanki, olay bir geceden ibaret değil ki, evet kimimiz deli gibi eğlenicez o gece, kimimiz ise uzun süre unutmak isteyecek belki ama nolursa olsun yanlış yapıyoruz her şeyi bir geceye bağlamakla, asıl mesele insanlık, gerçek sevgi, asıl mesele bi yandan ülkece insanlık dışı davrananlar yüzünden mecburen içinde bulunduğumuz kötü günleri nasıl atlatacağımız, artık doğru dürüst kime güvenebileceğimiz, bi yandan da arada bir görüştüğümüzde yüzümüze melek gibi görünüp sosyal medyada beğeni ardına beğeni patlatıp canım cicim yapıp sonra arkamızdan kimbilir neler diyen veya demese de bir süre sonra biz hiç yokmuşuz gibi davranan dost/sevgili/sevdiğimiz sandığımız insanları hayatımızdan ayıklamak, ayıklamaya çalışmak, onları "birden sorun ne arkadaş anlat artık her şeyi" dercesine konuşturmak... Ben artık dersimi aldım, tecrübelerimden çok şey ögrendim de desek insan sevgisi, kolay güvenme duygusu yapımızda varsa daha bir zor oluyor bu süreç, hele bir de işin ucunda çok ama çok sevilen insanlar varsa... Kendimiz gibi sanıyoruz herkesi, biz gerçekten ne kadar sıcak, samimi davranıyorsak karşı taraf bunu yaptığında da gerçek sanıyoruz gösterdiği duyguları yada belki sanmak istiyoruz artık...
Onun birkaç güzel kelimesi dünyanın en muhteşem hediyesiymiş gibi geliyor bize o anda, dost olsun sevgili olsun hiç fark etmez, havalara uçuruyor duyduğumuzda, ama zaman geçiyor öyle bir an geliyor ki göz görmeyince gönül katlanmıyormudur nedir bir anda o kişi bambaşka biri olup çıkıyor sanki, 40 yıldır tanıyomuş gibi hissettiğin o değilmiş gibi, sanki hiç tanışmıyormuşsun gibi... O yüzden sevgili okurlar siz siz olun nasıl olacak bilmiyorum ama baştan ince eleyip sık dokuyun iyi seçin hayatınızdaki o kişileri, kalbinize zorla söz dinletin, yoksa ne mi oluyor, fazla sevilmek bazılarına iyi gelmiyor birden havalanıyor, olan bize oluyor...

8 Kasım 2013 Cuma

KADINLARI HİÇ SEVMEDİNİZ, OYSA GÖZLERİMİZE BAKSANIZ YETERDİ

Uzun bir zaman sonra okuldaşım Yıldırım Türker'in çarpıcı bir yazısıyla bloğuma geri dönüş yapmak istedim, bir erkeğin ağzından yazılması hala umutların tükenmemesi gerektiğini gösteren bu yazıda çok ama çok güzel anlatılmış kadınların erkekler tarafından ezilmesi, baskı altında kalması, bazı şeyleri yapmaya mecbur bırakılması yani kısaca toplumumuzdaki kadınlara bakış açısı …

BİZ KADINLARI HİÇ SEVMEDİK!
Saçlarını sevdik, hele bir de sarışınsa daha çok sevdik.
Ağızlarını sevdik, hele bir de şehvetli ve dolgun ise daha çok sevdik.
Göğüslerini sevdik... Bacaklarını sevdik, hele bir de sütun gibiyse bayıldık. Kalçalarını sevdik... Gerçekten güzel vücutlu ve "çıtırsa" daha çok sevdik...
Yolda, arabada, televizyonda, internette onlara hep "baktık" Her yerlerine iyice ve dikkatle baktık. Pekiyi görememiş olacağız ki bir daha baktık. Bir daha ve bir daha...
Kadınların her yerlerine baktık ama gözlerine ya hiç bakmadık ya da baktığımızda çok geç olmuştu...
Biz kadınlara çok dokunduk! Onlar istese de istemese de dokunduk. Son yıllarda dini motiflerden güç bulanlarımız oldu. Eh! yozlaşan toplum ve geç gelen hatta hiç gelmeyen adalet olunca da 13-14 yaşındaki çocuklara bile dokunmaya başladık! Sapık damgası yemeyi göze alanlar bile şaşırdı çünkü sapık diye haykıran ne kadar azdı! Kadınlara dokunmada dünya sıralamasında üst yerlere geldik... 2009 itibariyle rakamlar oldukça "umut verici!!!" % 40 ını sürekli dövdük %45 ine duygusal şiddet uyguladık (küfür, hakaret, küçük düşürme) %16 sına zorla sahip olduk (ve olmaya devam ediyoruz).
Tüm bunlara maruz kalan her 3 kadından biri intihara kalkıştı ama biz hiç oralı olmadık (hem bize ne değil mi? Fener ya da Cimbom maç kaybedince çok üzüldük ama kadınlar söz konusu olunca pek oralı olmadık) % 9 una daha masum birer çocukken bile dokunduk. Ama onlar hep sustular. Çünkü konuşsalar kimse inanmazdı. "kim bilir neler yaptın ki sana tacizde ya da tecavüzde bulundu amcan ya da komşun" bu da sana ders olsun, türünden tepkiler görecekti. Ama bu ders o kadar acıdır ki biz erkekler bilemeyiz. Bizlere sorduklarında %25 imiz "bazı durumlarda kadın dövülür" demeyi doğal bir şey gibi dile getirdik. İslami öğreti yalanları ile kadınları, kız çocuklarını bizlerin kölesi yapmaya başladık ve bu çabalar sonuçlarını vermeye başladı. Artık kadınlar o bildiğiniz kadınlar değil!. % 51'i erkekler ile tartışmayı bile "saygısızlık" sanıyor artık. %36'sı kendisi para kazansa bile parasını nasıl harcayacağına karar veremeyeceğine inanmış ya da inanmak zorunda kalmış. % 52'si "erkek kadından sorumludur" diyecek kadar kadınlığını unutmuş ya da unutturulmuş. % 49'u "erkek ne zaman isterse bana sahip olabilir benim itiraz hakkım olamaz" diyecek konuma gelmiş ya da getirilmiş!
Hal böyleyken kabul edelim biz kadınları kullanmayı çok sevdik. Evde, işte, siyasette, okulda kısacası her yerde... Parti kongrelerinde sözde liderler konuşurken arka fonda 3-4 kadın vardı hep. Onlardan vitrin yaptık, imaj yaptık. Başörtülü, normal türbanlı, modern türbanlı ve türbansız.. Parti çalışmalarında kapı kapı dolaşanlar hep kadınlardı. Koşturan ve çabalayan hep kadınlardı. Miting olduğu zaman onları ön sıralara toplayıp karanfiller attık üzerlerine ve iki lafın birinde anam, bacım edebiyatı yaptık ama "ananıda al git" demek bize daha çok yakıştı! "Cennet anaların ayakları altında" diye diye büyütüldük ama anaları hep ayaklarımız altında çiğnedik, ezdik, tepikledik...
14 Şubat sevgililer günü ya da anneler gününde bir kaç saat ara verdik ama sonra yine ezmeye devam ettik. İş verirken bile onları hep düşündük! İş yerinde gözümüz gönlümüz açılsın ya da malum niyetler ile bayan eleman aranıyor ilanı vermeyi çok sevdik. Bu ülkede kadın olmanın ne kadar zor olduğunu biz erkekler bilemeyiz. Çünkü artık konuşmuyorlar, konuşamıyorlar, konuşturulmuyorlar. Dini sömüren ve kullanan karanlık zihniyet kendi kadınlarını yetiştiriyor. Susan, itaat eden ve kaybolmuş kadınlar... Kızlar... Hatta çocuklar...
Arada vizyon ya da imaj için ortaya "sürülen" kadınlara bakmayın siz onlar da biliyor "kullanıldıklarını" ama artık düzen kurulmuş. Bu ülkenin kurucusu Atatürk 1930'lu yıllarda Türk kadınına dünyadaki birçok çağdaş ülkeden önceden hak ettiği hakları verdiğinde umutlanmıştık. Çünkü o Atatürk'tü ve Kurtuluş Savaşında bebeğinin kundağında mermi taşıyan anayı ya da cephede erkeği ile göğüs göğüse savaşan bacısını unutmamıştı. İhanet edemezdi ve etmemişti de. Ama biz ihanet ettik! Türkiye nereye gidiyor? Diye soruyor herkes birbirine. Oysa cevap ne kadar da açık değil mi? Türkiye hızla ve şevkle karanlığa gidiyor. Hatta koşuyor... Çünkü kadın yok oluyor, yok ediliyor...
Benim annem, kız kardeşim, sevgili kızım yok oluyor... Kadını yok olan ülkenin gideceği yol bellidir. Karanlık ve onursuz bir gelecek... Bu işi planlı yürütenler İslami motifler ya da örnekler ile kadının ikinci sınıf konuma gelmesini doğal karşılamamızı bekliyorlar. Bu işe Kuran-ı Kerim'i ortak koşmaları ne acı... Mesela miras hukuku; erkek çocuğa 2 pay, kız çocuğa 1 pay ya da kadının erkeğe itaat etmesini empoze eden garip ayet ya da sureler... Belli ki burada büyük bir istismar var. Çünkü tüm Tanrı'nın kendi yarattığını aşağılaması söz konusu bile olamaz değil mi? Kuran'ı kendi amaçları için yorumlayanlar kadını ikinci plana atmayı çok seviyor olabilir ama biz hiç sevmedik. Lütfen artık kadınlara beyinleriniz ve gözlerinizle bakmaya başlayın...

1 Haziran 2013 Cumartesi

DirenGeziParkı #SesVerTürkiyeBuÜlkeSahipsizDeğil #occupytaksim

Tıp öğrencileri: 0530 923 51 20
Bugra Orcan: 0532 683 34 15
Hafif yaralı acil yardım: 0537 734 11 71
Astım ilacı: 0536 421 62 38 - 0533 655 53 85 - KaraKedi
Doktor: 0505 894 90 54 - 530 923 51 20
Dr. Fethi Akcin 0507 662 77 87 - Alman Hastanesi yakınında evde müdahale
Gaz maskesi:212 244 43 44
Mekan: Greenpeace Akdeniz (İstiklal, Kallavi sokak, sol ilk kapı en üst kat 0212 292 7620),
Hilton (Ekmek,Su)
Oda Tiyatrosu (Ömür Sok Trump Towers Yanı 0212 2667743),
KaraKedi (Benetton'un yan pasajı 3.kat),
Beyoğlu Yeşil Ev (İstiklal Sadri Alışık Sok),
Harbiye Orduevi,
İstiklal Garajİstanbul,
Flavio (Rus konsolosluğu karşısı)
Devamı: http://occupygezi.com/guide/

#SesVerTürkiyeBuÜlkeSahipsizDeğil #KORKAKMEDYA #occupytaksim #TürkiyemDireniyor

30 Aralık 2012 Pazar

Yılbaşı Gecesi Nereye Gidilir ?

Şüphesiz her yılbaşı gecesi olduğu gibi bugün de bazılarınız işi son dakikaya bıraktı, ne olacaksa o an olsun dediniz, kiminiz son anda eken arkadaşlarınız yüzünden, kiminiz kararsızlığınızdan, kiminiz de üşengeçliğinizden, ama "ben yine de yılbaşını evde geçiremem arkadaş, bir yere gitmem lazım" diyorsanız hala güzel şanslarınız var :)

NEW YEAR'S EVE: A FACTORY NIGHT - BEYKOZ


Yılbaşı günü geldi çattı ve işte That's Group'un özenle tasarladığı Fabrika gecesi;

Klasik yılbaşı konseptinden ve mekanlarından sıyrılıp, şu ana kadar hiç yaşamadığınız bir gece yaşatmak için Beykoz’daki devasa fabrikayı tam bir festival alanına çeviriyorlar.

3 yıldır yapılan toplam 60 That's Your Home Party 'de setleriyle eğlence alışkanlıklarını değiştiren ve That's markasının müzik karakterini oturtan 4 That's DJ'inin Back to Back performansları,
Türkiye’nin ilk dans müzik radyosu Radio 2019’un kuruculuğunu yaparak, ülkemizde dans müziğinin ve underground kültürünün yayılması için en önemli adımlardan birini atmış olan MURAT UNCUOĞLU, Dünyaca ünlü Alman plak sirketi Get Physical sanatcısı ve Murat Uncuoğlu ile birlikte Teknikal Rotation isimli plak şirketinin de önemli DJ'i ALİCAN YÜKSEL, Burn dj residency ve Movida Corona dj yarışmalarının Türkiye finalistlerinden geleceğin en önemli DJ'lerinden biri olarak gösterilen EMRE ARISEV, Eski bir fabrikayı tam bir hayal dünyasına dönüştürecekler.

Lineup

Emre Arısev : 20:00-21:30
Alican Yüksel : 21:30-23:00
That's All Sound : 23:00-02:00
Murat Uncuoğlu : 02:00-04:00

Fabrika: 1950' lilerden kalma tarihi bir atmosferde 3 alandan oluşan 3500 metrekarelik dev bir alan hayal edin. İçine de 360 derece sahnenin kurulduğu dev bir görsel yapı düşünün. İşte böyle bir ortamda gece boyunca çok özel oyunların sizin için hazırlandığı, farklı kareografi ve showların atmosferi unutulmaz hale getirdiğini hayal edin!

İşte 31 Aralık gecesi kimselere söz vermemeniz için başlıca sebepler:

Toplam 6 bar , özel shot barlar ve bir çok damak zevkine uygun Food Court alanı ile gece boyunca tüm katılımcılar dans etmenin yanı sıra gecenin keyfini her alanda çıkaracak!
Kurulacak dev yılbaşı ağacında herkes için hediyeler ama bazı şanslı katılımcılar içinse çok özel fırsatlar da o gece sizleri bekliyor olacak!

*Gece boyunca ulaşım için shuttle hizmeti olacaktır.

Takip için: twitter.com/thatsgroup
Bilet için: 0532 387 8436



ICE BAR NEW YEAR PARTY - MASLAK

2012’yi 31 Aralık gecesi donduruyoruz! Can Group aracılığıyla BUZZ gibi bir yılbaşı geçirmeye hazır olun. Farklı etkinliklerle misafirlerine benzersiz deneyimler yaşatan ICEBAR ISTANBUL mekana ismini veren buzlu alan haricinde Sıcacık bir Club & Lounge alanı ile ‘Sıcak ve Soğuk’ duyguları buluşturuyor. Ice Bar'da sizlere sıra dışı bir gece vadediliyor. Sizi hayatınız boyunca unutamayacağınız yerli & yabancı içkinin, ışık gösterilerinin, sürpriz hediyelerin olduğu bir yılbaşı gecesine davet ediyorlar!

Maslak Icebar:

Maslak’taki Windowist Tower’da açılan Icebar, farklı bir deneyim sunuyor. İlk olarak 20 yıl önce Icehotel’le işe başlayan ekip, 10 yıldır da Icebar’ı dünyanın farklı şehirlerine taşıyor. Icebar by Icehotel konsepti franchisesistemiyle çalışıyor. Tamamen buzdan bir oda olarak inşa edilen Icebar’daki buzlar, Kuzey Kutup dairesinin 120 mil kuzeyinden, İsveç’in Jukkasjarvi bölgesindeki Torne Nehri’den sağlanıyor. Buz kütleleri, İstanbul’a tırlarla getirildi. Her yıl farklı konseptlerle misafirlerini ağırlayan barın bu yılki teması ise Kuzeyin İzleri…

Ulaşım:

İtü-Ayazağa metro istasyonu windowist çıkışından sonra 5 metre mesafedeki
Windowist/Gezistanbul'un alt katı

-Özel kıyafetlerle icebar da eğlence
-Buzdan bardaklarda özel kokteyller
-Ödüllü çekiliş
-Geceye özel dj performansları

Kapı Açılış: 22.30

Dönüş için saat 02.00de başlayarak sabaha kadar Beşiktaş-Taksim shuttle servisi olacaktır.

Biletler tükenmeden bu müthiş geceye yerinizi ayırtmayı unutmayın.

Bilet: 125 tl (sınırsız alkol)

Line Up:

Sinan Cankat
Loop & Roll
Mete Benli

Bilet / İletişim :

0539 341 44 78
0532 581 08 77
0532 253 39 79

23 Nisan 2012 Pazartesi

23 NİSAN 2012 ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER

23 Nisan 2012 Pazartesi Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Etkinlikleri : Beşiktaş & Çilekli Spor Tesisleri - Dopdolu Bir Karnaval
23 Nisan Coşkusu Beşiktaş’ta Kitap Festivali ve Karnavalla Yaşanacak! Beşiktaş Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Çocuk Karnavalı etkinlikleriyle kutlayacak. Karnavalda çeşitli etkinlikler yapılacak ve birçok sanatçı canlı müzik performanslarıyla çocuklar ve aileleri eğlenceli bir gün yaşayacak. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın da katılacağı karnavalda çocuklara hediyeler verilecek. 23 Nisan Pazartesi günü Çilekli Spor Tesisleri’nde düzenlenecek Çocuk Karnavalı ile sonlanacak. Bu yıl 8′incisi düzenlenen karnavala Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı ilköğretim okullarından ve İstanbul’un her yerinden 10 bine yakın öğrencinin katılması bekleniyor. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal da karnavala katılacak ve çocuklarla birlikte olacak. Çocuklar, saha içine kurulan şişme oyun gruplarında animatörler eşliğinde eğlenecekler. Aynı zamanda zıpla-yapış, tırmanma duvarı, denge oyunu, olimpik parkur, canlı bowling ve penaltı atma turnuvalarında yarışacaklar. Çocuklarla birlikte olacak birçok şarkıcı da canlı müzik performanslarıyla karnavala renk katacak. Katılımcılara küçük hediyeler verilecek. Çocuk markaları ücretsiz ikramlarda bulunacak.

İstinyepark & Capitol & Forum İstanbul & Marmara Forum &
Boyner - Barbie ile Tasarla

21-23 Nisan tarihleri arasında İstinyepark ve Capitol Boyner Mağazaları, Akbatı AVM, Forum İstanbul, Marmara Forum ve Beylikdüzü Boyner’ de gerçekleşecek “ Barbie ile Tasarla” etkinliğinde çocuklar tamamen kendi yaratıcılıklarını kullanarak çeşitli kumaşlardan Barbie kıyafetleri tasarlayacaklar. Üç gün boyunca 10:00 ile 22:00 saatleri arasında gerçekleştirilecek etkinlikte çocuklar, kendilerine verilecek çeşitli malzemelerle kendi modalarını yaratacaklar.

Capitol - Captune Enerjisi “Capitol Harikalar Diyarı” 14:30-19:30 arasında… Türkiye’de bir ilke imza atan giriş sistemi ile fark yaratan Captune Gezegeni’ne çocuklar, pasaport ve günlük vizeler ile giriyorlar. Çocuklara eğlenirken aynı zamanda yepyeni şeyler öğrenmelerini sağlayan Captune’de her yaştan çocuk için düşünülmüş oyunlar dikkat çekiyor. Captune’un heyecan dolu dünyasına 23 Nisan’da giren tüm çocukları, yükledikleri kadar kredinin yarısı ve sürprizler bekliyor olacak. 

Capacity - Yoyo Tutkunları
Capacity’de 23 Nisan Pazartesi günü, 12.00 – 18.00 saatleri arasında Capacity’de gerçekleşecek “2012 Türkiye Yoyo Şampiyonası”, tüm Yoyo tutkunlarını bekliyor. Aynı zamanda yarışma, dünyaca ünlü Yoyo şampiyonlarının benzersiz Yoyo gösterileri ile renklenecek. Dereceye giren ilk üç katılımcı hediye çekleri ve profesyonel Yoyo, tüm katılımcılar ise madalya ve t-shirt ile ödüllendirilecek.

İlk Eğlenceli Çocuk Hareket Üssü Muzipo

Türkiye’nin ilk eğlenceli çocuk hareket üssü Muzipo Kids, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını bir parti ile kutluyor. 23 Nisan Pazartesi günü 11.00-17.00 saatleri arasında gerçekleşecek partiye tüm çocuklar davetli. Birbirinden renkli ve eğlenceli aktivitelerin yapılacağı partiye katılım ise ücretsiz.

Migros Alışveriş Merkezi Beylikdüzü

Migros Alışveriş Merkezi, çevre okulların desteği ile düzenlediği 23 Nisan’da modern, bayrak, indigo, ateşböceği, bale ve lirik dans dallarından örnekler gösterecek olan minikler heyecanlarını aileleriyle birlikte yaşayacaklar. Ayrıca, 21-22-23 Nisan’da sürecek olan şenlik günleri, GA Çocuk tarafından hazırlanan birer saatlik atölye programlarından oluşuyor. Atölyelerin konusu olan, Türk Masalları, Bayrak Mozaiği, Atatürk Büstü, Elif’in Kağnısı, Anadolu Folklorik Bebekleri, Atatürk Olmak İsteyen Çocuk, Dünya Çocukları El Ele gibi çok sayıda aktiviteyle 23 Nisan gününe hazırlanacak olan çocuklar, bu çok özel gün öncesi Atatürk’e mektup yazarak Ulu Önder’e sevgilerini ve gelecekten beklentilerini dile getirecekler. Program pazartesi günü saat 14.00 itibariyle başlayacak, İstiklal Marşı’nın okunması ve Fener Alayı ile saat 18.00’da son bulacak.

Neomarin

Neomarin’de beş gün boyunca sürecek 23 Nisan kutlamalarında gerçekleşecek olan etkinlikler de Resim Atölyesi, Söyleşi Atölyesi, Tasarım Atölyesi, Kostüm Atölyesi, Dans Atölyesi, Yaratıcı Drama Atölyesi, Biblo Atölyesi, Tiyatro Atölyesi, Maske Atölyesi, Oyun Atölyesi, Şiir Atölyesi, Dünya Çocukları Resim Atölyesi şeklinde devam edecek. Atölye çalışmalarına katılanlar kendilerine verilecek hediye kartı ile Neomarin Şans Çarkı’nı çevirme ve Scooter, Neomarin Mug, Safari Park oyun jetonu, Tahsin Ceylan Denizin Ruhu sergi kataloğu, Ceylan mağasından indirim çeki, Max Fashions’dan sürpriz hediyeler, Neomarin Defter ve Mp3 Player’dan kazanma şansını yakalayacak. Ayrıca gün içinde yüz boyama etkinliği de gerçekleşecek.

Galleria

29 Nisan’a kadar sürecek etkinlikler kapsamında çocuklar, çok sevdikleri çizgi karakterler Sünger Bob ve Dora ile aktivitelere katılıyor. Bikini Bottom’da resim boyama, saç yapımı, oyun hamuru, yap-boz aktivitelerine katılıp plazma ekranlarda çizgi filmlerini izleyebiliyor.

Metrocity

Orada bir köy var! ECE Türkiye Proje Yönetimi A.Ş. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Doğu Bayazıt’tan İstanbul’a davet ettiği 10 çocuğun dolu dolu bir bayram yaşaması için hazırlanan program ile minik misafirlere İstanbul’da unutamayacakları anlar yaşatacak. Organizasyonda, Atlas dergisi fotoğrafçılarının Doğu Bayazıt’ta yapılan üç okul ve oradaki hayatı görüntüledikleri fotoğraf sergisi yer alacak. Sergi, 23 Nisan günü MetroCity’de Mehmet Ali Erbil’in katılımıyla saat 12:00’de açılacak.

Carrefour - Yonca Evcimik & Ülkü & Kukla Dans Gösterisi

“Kukla Dans Gösterisi” 23 Nisan Pazartesi günü CarrefourSA Ümraniye’de olacak. Ülkü 23 Nisan günü saat 15:00’te CarrefourSA Bayrampaşa’da olacak. Ayrıca Carrefour İçerenköy’de 21, 22 ve 23 Nisan günleri büyük küçük tüm ziyaretçilerin ilgi ile izleyeceği, müzik eşliğinde “Kukla Dans Gösterisi” sergilenecek. Bunların dışında Yonca Evcimik de 23 Nisan‘da 15:00-16:00 saatleri arasında Carrefour Ankara’da olacak. Son olarak 23 Nisan’da 13:00-18:00 saatleri arasında da “Çocuk atölye çalışmaları ile Geleneksel Ağaç Dikme Şenlikleri” gerçekleşecek.

Trump Towers Mall - Disney Live! Mickey’nin Müzik Festivali

Disney’den 23 Nisan coşkusu! Dünyada izlenme rekorları kıran “Disney Live! Mickey’nin Müzik Festivali”, 23 Nisan’da Trump Towers Mall’da başlıyor. Yerel bir oyuncu kadrosu ve yönetmenle yapılacak olan gösteride Mickey Mouse ve dostları, ışıltılı kostümler, hareketli ve yüksek enerjili şarkılarla dans ettirerek eğlendiriyor.

Hardal Nişantaşı

Hardal’dan çocuklara 23 Nisan neşesi! 23 Nisan’da, Hardal Nişantaşı şubesinde çocuklara “milkshake” ikram edilecek ve Kid’s Story Home’dan sevimli hediyeler de verilecek.

Forum Alışveriş Merkezi - Jurassic Land Çocuk Şenliği

Jurassic Land, 21-24 Nisan tarihleri arasında çocuklar için bir şenlik düzenliyor. Çocuklar bir yandan dinozorların maceralı dünyasını keşfederken diğer yandan renkli ve birbirinden eğlenceli etkinlikler, oyunlar ve yarışmalarla Jurassic Land’da unutamayacakları bir gün geçirecekler. Saat 13.00’te başlayacak şenlikte, şişme zıp zıp, yüz boyama, Mini Disco Dans etkinliğinin yanı sıra birçok eğlenceli yarışma çocukları bekliyor. Sandalye kapmacadan çuval yarışmasına, deve-cüceden gözü kapalı resim çizme yarışmasına, halat çekmeden heykel yarışmasına birbirinden eğlenceli etkinlikler olacak.

Pera Palace Hotel - Çikolata Kursu

 Pera Palace Hotel, 5-12 yaş aralığındaki çocuklar için 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda onların gününü renklendirecek özel bir program hazırladı. Pastane Şefi Mahmut Çalışır ve Baş Aşçı Arif Kemal Doğan eşliğinde gerçekleşecek “Çikolata Kursu”nda çikolata yaparken, anneleri Kubbeli Salon’da canlı piyano müziği eşliğinde çay saatine katılabilecek.

Atlantis Sirki - İzmir

Birbirinden heyecanlı akrobasi gösterileri, fanatik köpeklerin futbol şovu, nefes kesen köpekbalıkları, akıllı foklar ve sevimli penguenler 23 Nisan’da İzmirli çocukları eğlendirecek. Atlantis Sirki’nde izleyenleri; köpekbalıklarıyla dolu bir havuzda yüzen dalgıçlar, akıllı Alaska fokları, penguenler, komik palyaçolar, jonglörler, çok çeşitli akrobasi hareketleri, ilüzyon, çemberli trapez, havada denge, hulla hoop gibi birbirinden heyecan verici şovları ve eğlenceli gösterileri bekliyor.

As Merkez Outlet - Bicips
As Merkez Outlet'te 22-23 Nisan 2012 tarihlerinde “Bicips ile Bi Dolu Eğlenceye var mısın? sloganı ile gerçekleşecek “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında” çocuklar için yüz boyama, çeşitli yarışmalar, eğlenceli oyunların yanısıra sosis balon, ücretsiz cips dağıtımı gibi çeşitli aktiviteler ve sürpriz kahramanlar çocukları bekliyor olacak.

5 Şubat 2011 Cumartesi

ÇEKİNME KENDİ SAYFAN GİBİ GEZ YAZ :)


HTML

PHP

CSS

JQUERY

ASP.NET - C#

İNGİLİZCE

MATEMATİK


Derslerinde Sorun Yaşayan,
Soruları Ufak İpuçlarıyla Çözmek,
Rahat Yazılım Geliştirmek İsteyen Genç Doğru Yerdesin
!!!
İlgili Sayfada Sorunu Sor, Sorun Cevaplansın
Cevaba Bak, Dersini Al ;)